Galata Kulesi

İstanbul dendiğinde akla ilk gelen yapılardan birisi olan Galata Kulesi, dünyanın en eski kuleleri arasında sayılıyor. Heybetli yapısıyla yüzlerce yıldır kenti gözleyen, hakkında türlü hikâyeler anlatılan yapı, konuklarına İstanbul’un hem geçmişi hakkında bilgi edinme hem de eşsiz manzarasını seyretme ayrıcalığı veriyor.

İstanbul gezilecek yerler listesinin olmazsa olmazı tarihi yapı, 69,90 metre yüksekliğe sahip. Duvarlarının kalınlığı 3,75 metre olan kulenin iç çapı 8,95, dış çapı ise 16,45 metre. Gövdesi işlenmemiş moloz kullanılarak inşa edilen yapının ağırlığının yaklaşık 10 bin ton olduğu düşünülüyor.

Bizanslılar’ın Megalos Pyrgos (Büyük Burç), Cenevizliler’in Christtea Turris (İsa Kulesi) dedikleri kulenin adının Yunanca’da “süt” anlamına gelen “gala” kelimesinden türetildiğine inanılıyor. Yapıya adını veren kelimenin Trakya kökenli ya da İtalyanca olabileceğine dair görüşler de bulunuyor.

Tıpkı Yerebatan Sarnıcı ve Kız Kulesi gibi Galata için de İstanbul halkı efsaneler türetmiş. Zaman içerisinde geniş kitlelere yayılarak yapıya olan ilginin artmasını sağlayan bu şehir efsanelerinin ilki, evlilik üzerine. Eskiden halk arasında, kuleye ilk kez çıktığınızda yanınızdaki sevdiğiniz kişiyse o kişi ile mutlaka evleneceğinize inanılıyormuş.

Bir başka efsanede Galata ile Kız Kulesi arasındaki aşk hikâyesi anlatılıyor. Efsaneye göre denizin ortasında yalnızlıktan sıkılan zarafetli Kız Kulesi, kente baktığında yakışıklı Galata’yı fark eder ve ona tutulur. O günden sonra iki kulenin giderek artan aşkının elçiliğini yapmaksa Hezarfen Ahmet Çelebi’ye düşer. Atlayacağı gün geldiğinde üzerine çıkan Hezarfen Ahmet Çelebi’ye Galata, uzaktaki aşkının adını fısıldar ve atladıktan sonra ona doğru uçup, yazdığı şiirleri aktarmasını ister.